Bir Eşek Ne Kadar Tembel Olabilir ki?

Bir zamanlar bir kasabanın küçük ir köyünde bir oduncu ve karısı varmış. Kendi başına yaşayan fakir bir oduncuydu. Bu oduncunun evi tamamen yıkılmış ve içinde yaşlı bir eşeği varmış. Bununla birlikte, bu yaşlı eşeğin taşıdığı çok fazla ağırlık onu çok yoruyormuş. Odunculuk oduncunun tek geliriydi. Oduncu, karısının ve kendisinin ihtiyaçlarını karşılamak için odunculuk yaptı. Yaşlı eşek de bu odunculuğa yardımcı oldu. Yaşlı eşek, gençken çok çalışsa da yaşlanınca eskisi kadar çalışamaz hale gelir. Yaşlı eşeğe acımayan oduncu çok ağır bir yük yüklemiş. Eşek o kadar büyük bir yük taşımıştı ki, zavallı eşek onca yükün altında öldü, oduncu ise şaşkındı. O gün evine çok üzgün bir şekilde gider ve eşi, “Bey neyin var? Neden bu kadar üzgünsün?” diye sorar. Oduncu başını iki elinin arasına koydu ve “Ne olsun hanım, bizim koca eşek, eşek cennetini boylayıverdi” dedi. Kahrımızı çeken eşeğimiz öldü ve şimdi odunları nasıl taşıyacağımı bilmiyorum.Üzülerek duvara bakıyordu. Hanımı oduncunun üzüntüsüne […]

Bir Eşek Ne Kadar Tembel Olabilir ki?

Bir zamanlar bir kasabanın küçük ir köyünde bir oduncu ve karısı varmış. Kendi başına yaşayan fakir bir oduncuydu. Bu oduncunun evi tamamen yıkılmış ve içinde yaşlı bir eşeği varmış. Bununla birlikte, bu yaşlı eşeğin taşıdığı çok fazla ağırlık onu çok yoruyormuş. Odunculuk oduncunun tek geliriydi. Oduncu, karısının ve kendisinin ihtiyaçlarını karşılamak için odunculuk yaptı. Yaşlı eşek de bu odunculuğa yardımcı oldu.

Yaşlı eşek, gençken çok çalışsa da yaşlanınca eskisi kadar çalışamaz hale gelir. Yaşlı eşeğe acımayan oduncu çok ağır bir yük yüklemiş. Eşek o kadar büyük bir yük taşımıştı ki, zavallı eşek onca yükün altında öldü, oduncu ise şaşkındı.

O gün evine çok üzgün bir şekilde gider ve eşi, “Bey neyin var? Neden bu kadar üzgünsün?” diye sorar.

Oduncu başını iki elinin arasına koydu ve “Ne olsun hanım, bizim koca eşek, eşek cennetini boylayıverdi” dedi. Kahrımızı çeken eşeğimiz öldü ve şimdi odunları nasıl taşıyacağımı bilmiyorum.Üzülerek duvara bakıyordu. Hanımı oduncunun üzüntüsüne dayanamayıp bir kenarda sakladığı üç beş kuruş parasını göstererek, eski bir sandığın içinde kefen parası olarak sakladığı üç beş kuruş parayı göstererek “Al bey bu birkaç kuruş parayla kasabadan bir eşek al” dedi. Kefen parası olarak kullanmak için parayı saklamıştım. Görünüşe göre şansımız büyük bir eşeğe benziyordu. Yarın kalk, şehire git ve genç bir eşek al. Böylece işimizi görür ve daha fazla odun getirirsiniz.”” diyerek kocasını sakinleştirdi.

Sabah geliyor. Oduncu, horozun ötmesiyle birlikte hızla hareket eder. Kasabaya doğru hareket eder. Ardından bir eşek pazarına rastlar ve bir tüccara genç bir toy eşeğin var mı? Bana yük getirecek ve yığılmayacak. Tüccar en genç eşeği verir.Al bunu sana vereceğim. Beğenmezsen paranı geri veririm.der.

Bu Masalıda Dinleyin  Tatlı Bulut Masalın Maceraları

Eşeği arkasına koyarak zavallı oduncu köyün yolunu tutar. Sabah eşeği alır ve odun toplamaya gider ve olabildiğince fazla odunu zavallı eşeğin üstüne koymaya çalışır. Eşek çiftliğe kadar zorla getirilir. Ertesi gün oduncu onu tekrar ormana götürmek ister, ancak eşek bunu yapmak istemez. Bu durumu görünce, oduncu eşeği zorla da olsa ormana sürükler. Düşünmeden ağırlığını artırır. Bununla birlikte, eşek yarı yolda odunları fırlatıp kasaba yoluna doğru ilerler. Oduncu onu takip eder ve bir tüccarla karşılaşır.Al kardeş, bu eşeği beğenmedim. Yarı yolda bıraktı beni.der.

Tüccar eşeği görünce kamyon mu zannettin? Ayaklarında hiçbir şey kalmadı.Eşeği al ve paranı bana geri ver.”Eşek oduncudan alın.” Ayrıca oduncu yine eksik kalır.

Benzer Yazılar

Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

“Kalbur saman içinde” bir varmış bir yokmuş. Güzel bir gün, ormanın içinde yaşlı bir çınar ağacı vardı. Çınar ağacı, yıllarca ormanın en sakin köşesinde tek başına yaşamaya alışmış. Bir gün, yaşlı Çınar ağacının yanında küçük bir ağaç diktiler. Yalnızlığa alışık olan çınar ağacı, yeni dikilen ağacı görünce çok sinirlenmiş ve çok öfkelenmiş. Özgürlüğünün sona ereceğini ve rahatlığının bozulacağını düşündü. Birkaç gün sonra ağaçlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Tabii ki çınar ağacı yalnızlığa alışkın olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu. Minik ağaçlar o kadar güzel sesler çıkarıyorlarmış ki Çınar ağacı bu seslerden rahatsız oluyormuş. Çınar ağacı sinirlendikçe küçük ağaçlar daha çok gülmeye ve seslerini artırmaya başlıyormuş. Minik ağaçlardan biri, “ama biz konuşmazsak sohbet etmezsek birbirimizle eğlenmezsek bugünler hiç geçmez ki” diyerek sıkılırız, eğlenemeyiz ve dertleşemeyiz. Minik ağaç daha da sinirlenmiş olduğu için, çınar ağacı cevap verememiş ve gökyüzüne bakmış. Günler küçük ağaçların eğlenceleriyle geçiyormuş. Çınar ağacının surat asmasıyla sınırlı değilmiş. […]

Çat Kapı Misafir mi Olur? Hayvan Masalları

Kanguru Pugi her sabah erken kalkar ve yuvasını temizler. Daha sonra mutfağa girer, bir tencereye mısır atar ve kapağını kapatır. Mısırlar hızla patlamaya başlar. Tencerenin pat kapağına ve pat dibine patlayan mısırlar çarptı. Mısırlardan biri o sırada, “İçerisi çok sıcak oldu, tencerenin içinden ne zaman çıkacağız acaba?” diye sordu. “Duymadın mı?” diğeri zıplarken arkadaşına sordu. Pugi bugün bir arkadaşını ziyaret edecek. Az sonra kendinizi tabakta bulacaksınız.”dedi. Tencere içindeki mısırlar kısa sürede çiçek gibi açılır. Kanguru Pugi mısırları tabaklara yerleştirir ve ardından masaya yerleştirir. Tüm mısırlar rahat nefes alabilir. Kanguru Pugi, tavşan arkadaşı Şodi’yi o gün saat üçte mısır yemeye davet eder. Kanguru Pugi, Tavşan Şodi’nin davetini çok sever. Saat 03.00 olduğunda Pugi arkadaşını beklemeye başlar. On dakika, yirmi dakika, hatta yarım saat geçtikten sonra Şodi ortalıkta görünmez. Pugi araştırmaya başlar. Tavşan Şodi o sırada arkadaşı zürafa Zoziye gidermiş gibi görünüyor. Kanguru Pugi mısır yemeye beni davet etti. “Gelsenize” diyor. Zürafa […]

Turna Kuşunun Bencil mi Bencil Kurt İle Hikayesi

Ormanın derinliklerinde kendini beğenmiş bir kurt yaşarmış. Bir gün kurt çok açtı ve avını yedi. O kadar hızlı yediği için boğazına kemik girdi. Acı içinde uluyarak ormanda koşuşturuyordu. Bana yardım edin. Biri boğazımdaki kemiği çıkarırsa cömertçe ödüllendireceğim dedi. Kurt son derece kurnazdı ve daha önce hiç kimseye yardım etmemişti. Onun çığlıklarını bütün hayvanlar duyunca yardıma koşmadı. Bir turna kurda acıdı. Yapacağı tehlikeli işe rağmen sonunda aldığı ödül onu motive etti. Bunun sonucunda ona yardım etmeye karar verdi. Sana yardım edeceğim ama hareketsiz kalman gerekiyor. Turna, “Boğazına bakacağım ve sonra kemiği çıkaracağım” dedi. Kurt büyük ağzını açtı. Çok geçmeden turna baktı ve kurdun. Kemiğin kendi boğazına saplandığını fark etti. Kurun boğazındaki kemiği çıkarmak için gagasını boğazına sokmak gerekiyordu. Gagasını sokarak kemiğe ulaşmaya çalıştı, ancak kemik boğazına çok derin bir şekilde sapşanmıştı. Daha sonra turna bütün kafasını kurdun ağzına soktu. Sonunda kemiği boğazından kaldırmayı başardı. Söz verildiği gibi, turna başarılı oldu. Kurt […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele