Bremen Mızıkacılarını Nasıl Bir Araya Geldi? Hayvan Masalı

Kabul bir zamanlar bir köyde saman içinde yaşlı bir eşek yarmış. Bu eşek, sahibinin çiftliğinde tüm görevlerini yerine getirir ve onun tüm ağır yüklerini taşırmış. Zaman geçtikçe, yaşlı eşek artık eskisi gibi hareket edemez hale gelmiş. Eski gücünden oldukça uzak olan eşek artık işlerini yapamıyor. Sahibi de bu durumdan memnuniyetsizliğini dile getirmiş. Eşek artık çalışmıyor ve sahibi artık onu beslemek gereksiz olduğunu düşündü. Eşek de sahibinin bu fikrini fark etti ve daha fazla yük taşımak istemedi. Bir gece sahibine haber vermeden çiftlikten ayrıldı ve Bremen’e gitti. Amacı Bremen’e gidip çalgıcı olarak çalışmaktı. Eşek yola çıktığında, yolda yorgun ve yorgun bir av köpeğiyle karşılaştı. Yaşlı köpek o kadar yorulmuş olacak ki yalnızca nefes nefese kalıyor. Eşek hemen bu av köpeğinin yanına gidip durumunu sordu. “Hey bekçi baba, neden nefes nefese yatıyorsun? Bir şey mi oldu?” diye sordu. Eşeği gören köpek zorlukla nefes alarak, “Sorma eşek kardeş, arık çok yaşlandım, burnum da […]

Bremen Mızıkacılarını Nasıl Bir Araya Geldi? Hayvan Masalı

Kabul bir zamanlar bir köyde saman içinde yaşlı bir eşek yarmış. Bu eşek, sahibinin çiftliğinde tüm görevlerini yerine getirir ve onun tüm ağır yüklerini taşırmış. Zaman geçtikçe, yaşlı eşek artık eskisi gibi hareket edemez hale gelmiş.

Eski gücünden oldukça uzak olan eşek artık işlerini yapamıyor. Sahibi de bu durumdan memnuniyetsizliğini dile getirmiş. Eşek artık çalışmıyor ve sahibi artık onu beslemek gereksiz olduğunu düşündü.
Eşek de sahibinin bu fikrini fark etti ve daha fazla yük taşımak istemedi. Bir gece sahibine haber vermeden çiftlikten ayrıldı ve Bremen’e gitti. Amacı Bremen’e gidip çalgıcı olarak çalışmaktı.

Eşek yola çıktığında, yolda yorgun ve yorgun bir av köpeğiyle karşılaştı. Yaşlı köpek o kadar yorulmuş olacak ki yalnızca nefes nefese kalıyor. Eşek hemen bu av köpeğinin yanına gidip durumunu sordu.
“Hey bekçi baba, neden nefes nefese yatıyorsun? Bir şey mi oldu?” diye sordu.

Eşeği gören köpek zorlukla nefes alarak, “Sorma eşek kardeş, arık çok yaşlandım, burnum da eskisi gibi koku almıyor” dedi. Bu durumu fark eden sahibim benden artık memnun değil. Ava çıktığımızda beni vuracaktı. Zorlukla elinden kaçtım. Artık aç karnımı doyurmanın bir yolunu bilmiyorum.”demiş.

Bu haberi duyan eşek, köpeğin bandoya katılmasını istedi.
Bekçi baba, üzüldüğün şeye bak. Ben de aynı durumdayken aklıma harika bir fikir geldi. Bremen’e gidiyorum ve orada çalacağım. Hadi sende gel, lavta çalarken bana davul çalacaksın.teklifte bulunmuş. Bu teklifi duyan köpek çok sevindi ve yola çıktılar.

Yolda yürürken üzgün bir şekilde uzanmış bir kediye rastladılar. Eşek kedinin üzgün olduğunu hemen fark etti ve yanına yaklaştı:

Kedi kardeşin bin parçasının düşmesi, işlerin iyi gitmediğini gösteriyor. “Neden bu kadar üzgünsün?” diye sordu.
Köpek ve eşeği gören kedi kendini toparlamaya çalışarak eşeğe:

Bu Masalıda Dinleyin  Bir Eşek Ne Kadar Tembel Olabilir ki?

Şu halime baksan artık çok yaşlandım. Eskisi gibi hızlı değilim. Artık sahibim için faydalı tek bir şey bile yapamıyorum. Bunu görünce sahibim artık beni yanında istememeye başladı ve bir kova suda beni boğmaya çalıştı. Ek olarak, canımı zor kurtardıktan sonra kendimi sokağa attım.”diye yanıtladı.

Kedinin durumunu çok üzen eşek ve köpek, onu da bandoya almaya karar verdi. Eşek hemen kediye keyifli bilgiyi verdi.
“Üzülme kedi kardeş bak, beki baba ve ben aynı durumdayız, çalgıcı olmak için Bremen’e gidiyoruz.” Ne dersin, gel bizimle. Hem de kediler müzik algılama yeteneğine sahip olduğunu biliyorum. Bizim için mızıka çalarsın. Hem bandoya fayda sağlar hem de karnını doyur.”Eşek teklif etti.”
Bu teklife çok sevinen kedi hemen kabul etti ve birlikte Bremen’e gittiler.

Üç yaşlı hayvan yolda giderken cıyak cıyak diye bir ses duydular. Görünüşe göre horoz bağırıyor. Eşek anında horozun yanına koştu.

“Horoz kardeş, güzel sesin vardı, boğazına bir şey mi oldu?”
Horoz, eşeği ve diğer hayvanları gördüğünde derdini hemen dile getirdi.
Akşama misafir gelecek, onlara ikram etmek için de benim çorbamı yapacaklar, sorma eşek kardeş. Son günümde çıktığım kadar bağırıyorum.”” diye kızmış.

Eşek, “O zaman sende bizimle gel kardeş horoz, Bremen’e çalgıcı olmaya gidiyoruz sende solist olursun” dedi.
Bu teklife çok sevinen horoz hemen kabul etti ve yola çıktılar. Geçen gece Bremen’e varamadılar. Ormanda dinlenmek için yürüyorlardı. Eşek ve köpek ağacın dibine otururken, ne horoz ne de kedi ağacın tepesine çıkarak etrafta ne olduğunu incelemeye başladı. Horoz birden “karıda bir ışık var” diye seslendi. Kaldıkları yerden ne kadar rahatsız oldukları için hepsi eve gitmeye karar verdi.

Bu Masalıda Dinleyin  Şehirde Fareler Karşı Karşıya Geliyor | Hayvan Masalları

Evlerine vardıklarında, eşek pencereden içeriye baktığında ziyafet sofrası gibi kurulmuş bir masa ve haydutları başında görmüş. Bu durumu başka hayvanlara anlattıklarında, bunun onlar için ideal bir şey olduğunu düşündüler. Haydutları nasıl kovacaklarını birlikte düşünmeye başladılar. Daha sonra harika bir fikir ortaya çıktı.

Köpek sıçrayarak eşeğin ön ayaklarını cama koydu. Kedi aynı şekilde köpeğin üzerine çıkmış ve uçarak horozun üstünde konmuş. Görünüşe göre hepsi bir araya gelmiş ve bir ağızdan şarkı söylemeye başlamışlar. Eşekler anırıyor, köpekler havlıyor, kediler miyavlıyor ve horozlar da ötüyormuş gibi görünüyor.

Bu şekilde kapıya kadar gelmişler ve seslerini duyan haydutlar arkalarına bile bakmadan korkup açmışlar. Haydutlar kaçtıktan sonra bizim akıllı hayvanlar hemen ziyafet sofrasının başına oturup tüm yemekleri yediler.

Güzel bir ziyafetin ardından herkes en rahat köşeyi seçti ve ışıkları kapatarak uykuya daldı.
Bir süre sonra geri gelen haydutlar, çevrenin sakin olduğunu görünce içlerinden birini eve gönderdiler. Evden ayrılan haydut, ışıkların kapalı olduğundan etrafı göremeyince ışığı yakmak için mutfağa gitmiş. Karanlıkta parlayan kedinin gözlerini görünce korkudan üstüne atladı. Ek olarak, kedi durmadı ve adamın yüzüne atlayacak şekilde onu tırmaladı. Ev salonuna koşan korkunç haydut köpeği kuyruğuna basınca, köpek de haydutuna saldırmaya başladı.

Hayatını tehlikeye atan haydut arka bahçeye kaçmış, ancak orada arka ayaklarıyla eşek karşısına çıkmış ve onu tekme atmış. Çatıdaki horoz tüm gücünü kullanarak bağırınca haydut artık dayanamadı ve kaçarak arkadaşlarına gitti.

Haydut arkadaşlarına evde bir cadı olduğunu ve yüzünü tırmaladığını, ardından bir adamın sopayla dövdüğünü ve damdaki yargıcın “getirin bana şu adamı” diye bağırdığını söyledi. Daha sonra haydutlar bunu öğrendikten sonra buradan kaçtılar ve bir daha dönmediler.

Bu Masalıda Dinleyin  Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

Haydutları kaçıran hayvanlar, buldukları bu evden çok memnun kaldıkları için Bremen’e gitmekten vazgeçerek burada kalmaya karar verdiler. Dört Bremen mızıkacısı mutlu mesut bir evde yaşamaya başladı.

Benzer Yazılar

Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

“Kalbur saman içinde” bir varmış bir yokmuş. Güzel bir gün, ormanın içinde yaşlı bir çınar ağacı vardı. Çınar ağacı, yıllarca ormanın en sakin köşesinde tek başına yaşamaya alışmış. Bir gün, yaşlı Çınar ağacının yanında küçük bir ağaç diktiler. Yalnızlığa alışık olan çınar ağacı, yeni dikilen ağacı görünce çok sinirlenmiş ve çok öfkelenmiş. Özgürlüğünün sona ereceğini ve rahatlığının bozulacağını düşündü. Birkaç gün sonra ağaçlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Tabii ki çınar ağacı yalnızlığa alışkın olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu. Minik ağaçlar o kadar güzel sesler çıkarıyorlarmış ki Çınar ağacı bu seslerden rahatsız oluyormuş. Çınar ağacı sinirlendikçe küçük ağaçlar daha çok gülmeye ve seslerini artırmaya başlıyormuş. Minik ağaçlardan biri, “ama biz konuşmazsak sohbet etmezsek birbirimizle eğlenmezsek bugünler hiç geçmez ki” diyerek sıkılırız, eğlenemeyiz ve dertleşemeyiz. Minik ağaç daha da sinirlenmiş olduğu için, çınar ağacı cevap verememiş ve gökyüzüne bakmış. Günler küçük ağaçların eğlenceleriyle geçiyormuş. Çınar ağacının surat asmasıyla sınırlı değilmiş. […]

Çat Kapı Misafir mi Olur? Hayvan Masalları

Kanguru Pugi her sabah erken kalkar ve yuvasını temizler. Daha sonra mutfağa girer, bir tencereye mısır atar ve kapağını kapatır. Mısırlar hızla patlamaya başlar. Tencerenin pat kapağına ve pat dibine patlayan mısırlar çarptı. Mısırlardan biri o sırada, “İçerisi çok sıcak oldu, tencerenin içinden ne zaman çıkacağız acaba?” diye sordu. “Duymadın mı?” diğeri zıplarken arkadaşına sordu. Pugi bugün bir arkadaşını ziyaret edecek. Az sonra kendinizi tabakta bulacaksınız.”dedi. Tencere içindeki mısırlar kısa sürede çiçek gibi açılır. Kanguru Pugi mısırları tabaklara yerleştirir ve ardından masaya yerleştirir. Tüm mısırlar rahat nefes alabilir. Kanguru Pugi, tavşan arkadaşı Şodi’yi o gün saat üçte mısır yemeye davet eder. Kanguru Pugi, Tavşan Şodi’nin davetini çok sever. Saat 03.00 olduğunda Pugi arkadaşını beklemeye başlar. On dakika, yirmi dakika, hatta yarım saat geçtikten sonra Şodi ortalıkta görünmez. Pugi araştırmaya başlar. Tavşan Şodi o sırada arkadaşı zürafa Zoziye gidermiş gibi görünüyor. Kanguru Pugi mısır yemeye beni davet etti. “Gelsenize” diyor. Zürafa […]

Turna Kuşunun Bencil mi Bencil Kurt İle Hikayesi

Ormanın derinliklerinde kendini beğenmiş bir kurt yaşarmış. Bir gün kurt çok açtı ve avını yedi. O kadar hızlı yediği için boğazına kemik girdi. Acı içinde uluyarak ormanda koşuşturuyordu. Bana yardım edin. Biri boğazımdaki kemiği çıkarırsa cömertçe ödüllendireceğim dedi. Kurt son derece kurnazdı ve daha önce hiç kimseye yardım etmemişti. Onun çığlıklarını bütün hayvanlar duyunca yardıma koşmadı. Bir turna kurda acıdı. Yapacağı tehlikeli işe rağmen sonunda aldığı ödül onu motive etti. Bunun sonucunda ona yardım etmeye karar verdi. Sana yardım edeceğim ama hareketsiz kalman gerekiyor. Turna, “Boğazına bakacağım ve sonra kemiği çıkaracağım” dedi. Kurt büyük ağzını açtı. Çok geçmeden turna baktı ve kurdun. Kemiğin kendi boğazına saplandığını fark etti. Kurun boğazındaki kemiği çıkarmak için gagasını boğazına sokmak gerekiyordu. Gagasını sokarak kemiğe ulaşmaya çalıştı, ancak kemik boğazına çok derin bir şekilde sapşanmıştı. Daha sonra turna bütün kafasını kurdun ağzına soktu. Sonunda kemiği boğazından kaldırmayı başardı. Söz verildiği gibi, turna başarılı oldu. Kurt […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele