La Fontaine Masalları

Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

“Kalbur saman içinde” bir varmış bir yokmuş. Güzel bir gün, ormanın içinde yaşlı bir çınar ağacı vardı. Çınar ağacı, yıllarca ormanın en sakin köşesinde tek başına yaşamaya alışmış. Bir gün, yaşlı Çınar ağacının yanında küçük bir ağaç diktiler. Yalnızlığa alışık olan çınar ağacı, yeni dikilen ağacı görünce çok sinirlenmiş ve çok öfkelenmiş. Özgürlüğünün sona ereceğini ve rahatlığının bozulacağını düşündü. Birkaç gün sonra ağaçlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Tabii ki çınar ağacı yalnızlığa alışkın olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu. Minik ağaçlar o kadar güzel sesler çıkarıyorlarmış ki Çınar ağacı bu seslerden rahatsız oluyormuş. Çınar ağacı sinirlendikçe küçük ağaçlar daha çok gülmeye ve seslerini artırmaya başlıyormuş. Minik ağaçlardan biri, “ama biz konuşmazsak sohbet etmezsek birbirimizle eğlenmezsek bugünler hiç geçmez ki” diyerek sıkılırız, eğlenemeyiz ve dertleşemeyiz. Minik ağaç daha da sinirlenmiş olduğu için, çınar ağacı cevap verememiş ve gökyüzüne bakmış. Günler küçük ağaçların eğlenceleriyle geçiyormuş. Çınar ağacının surat asmasıyla sınırlı değilmiş. […]

Çat Kapı Misafir mi Olur? Hayvan Masalları

Kanguru Pugi her sabah erken kalkar ve yuvasını temizler. Daha sonra mutfağa girer, bir tencereye mısır atar ve kapağını kapatır. Mısırlar hızla patlamaya başlar. Tencerenin pat kapağına ve pat dibine patlayan mısırlar çarptı. Mısırlardan biri o sırada, “İçerisi çok sıcak oldu, tencerenin içinden ne zaman çıkacağız acaba?” diye sordu. “Duymadın mı?” diğeri zıplarken arkadaşına sordu. Pugi bugün bir arkadaşını ziyaret edecek. Az sonra kendinizi tabakta bulacaksınız.”dedi. Tencere içindeki mısırlar kısa sürede çiçek gibi açılır. Kanguru Pugi mısırları tabaklara yerleştirir ve ardından masaya yerleştirir. Tüm mısırlar rahat nefes alabilir. Kanguru Pugi, tavşan arkadaşı Şodi’yi o gün saat üçte mısır yemeye davet eder. Kanguru Pugi, Tavşan Şodi’nin davetini çok sever. Saat 03.00 olduğunda Pugi arkadaşını beklemeye başlar. On dakika, yirmi dakika, hatta yarım saat geçtikten sonra Şodi ortalıkta görünmez. Pugi araştırmaya başlar. Tavşan Şodi o sırada arkadaşı zürafa Zoziye gidermiş gibi görünüyor. Kanguru Pugi mısır yemeye beni davet etti. “Gelsenize” diyor. Zürafa […]

Turna Kuşunun Bencil mi Bencil Kurt İle Hikayesi

Ormanın derinliklerinde kendini beğenmiş bir kurt yaşarmış. Bir gün kurt çok açtı ve avını yedi. O kadar hızlı yediği için boğazına kemik girdi. Acı içinde uluyarak ormanda koşuşturuyordu. Bana yardım edin. Biri boğazımdaki kemiği çıkarırsa cömertçe ödüllendireceğim dedi. Kurt son derece kurnazdı ve daha önce hiç kimseye yardım etmemişti. Onun çığlıklarını bütün hayvanlar duyunca yardıma koşmadı. Bir turna kurda acıdı. Yapacağı tehlikeli işe rağmen sonunda aldığı ödül onu motive etti. Bunun sonucunda ona yardım etmeye karar verdi. Sana yardım edeceğim ama hareketsiz kalman gerekiyor. Turna, “Boğazına bakacağım ve sonra kemiği çıkaracağım” dedi. Kurt büyük ağzını açtı. Çok geçmeden turna baktı ve kurdun. Kemiğin kendi boğazına saplandığını fark etti. Kurun boğazındaki kemiği çıkarmak için gagasını boğazına sokmak gerekiyordu. Gagasını sokarak kemiğe ulaşmaya çalıştı, ancak kemik boğazına çok derin bir şekilde sapşanmıştı. Daha sonra turna bütün kafasını kurdun ağzına soktu. Sonunda kemiği boğazından kaldırmayı başardı. Söz verildiği gibi, turna başarılı oldu. Kurt […]

Çok Konuşan Saksağan Başına Ne İşler Açtı?

Çok güzel bir orman, ağaçların rengarenk olduğu ve hayvanların barış içinde yaşadığı gökkuşağının hemen altındaymış. Bu ormanda kuşlar, özellikle bülbüller, sürekli olarak şarkı söyler ve arada sırada gruplar halinde şarkı söylerler. Ormandaki hayvan arkadaşları ve bülbül konser vererek orman sakinlerini eğlendirmek istiyorlar. Bu nedenle, küçük bir orkestra grubu oluşturmayı amaçlamışlardı. Ama saksağan kuşu duymasın diye gizliden çalışırlar. Çünkü saksağan kuşu duyarsa, işleri daha da zorlaştırır, her şeyi bildiğini söyler. Arkadaşlarından ve kimseye konuşma hakkı vermeyen konuşanların sözünü kesen saksağan kuşundan habersizdi. Bununla birlikte, bülbül gruplar oluşturur. Bütün hayvanlar bir görev üstlendi: Tavşan keman, fil davul, sincap flüt ve bizim Bülbül güzel sesiyle gruba şarkılar söyledi. Saksağan ve bülbül iyi arkadaştılar, ancak saksağan kuşu başka herhangi bir hayvanın gözünden kaçardı. Saksağan çok konuşuyordu ve kimseye sıra vermezdi. Yetmezmiş gibi görünen kişilerin sözünü keserdi. Bu nedenle saksağan grup toplantılarına katılmadı. Çünkü saksağan kendini bilmiş olarak görürdü ve konuşmaya saygısızlık ederdi. Bizim grup […]

Miras Aramızı Bozmasın | Hayvan Masalları

Biri varken diğeri yokmuş. Ahmet adında bir çocuk Anadoluda bir köyde yaşarmış. Ahmet babası son derece hastaydı. Bir gün babası oğlunu yanına çağırarak, “Oğlum, her geçen gün daha da zayıflıyorum.” dedi. Yaşlı adam, “Sanırım bunu size vermemin zamanı geldi” diyerek ona bir boynuz verdi. Ahmed babasına, “Baba, bu sadece sıradan bir boynuz!” diye sordu. Bu durumda ne yapacağım?Babası, “Oğlum, bu sıradan bir boynuz değil” dedi. Bunu kulağınıza koyarsanız, başkasının fikirlerini duyabilirsiniz! Çok faydalı olacaktır!” Ahmet’in babası birkaç gün sonra öldü. Ahmed, “Burada benim için başka bir şey yok” dedi. Bir süre seyahat edeceğim ve orada biraz iş arayacağıma inanıyorum.”Babasının boynuzunu taşıyarak yola çıktım” dedi. Günlerce yolculuğun ardından bir kaleye vardı. Kalenin sahibi uzun saçlı bir devdi. Deve onu biraz iş yapmaya ikna etti. Dev, “İyi yemek yapabiliyorsan, benim yemeklerimi de pişirebilirsin!” diyen bir şey söylemiş. Çok lezzetli bir akşam yemeği hazırladıktan sonra işe alınmıştır. Bir gün, Ahmet şatoda dolaşırken mahzene […]

Güçlü Aslan ve Daha Güçlü Fare Masalı

Her şey normal olduğunda bir aslan varmış. Bu aslan ininde uyuyormuş gibi görünüyordu. Bir fare de yakınlarda oynuyormuş. Küçük Fare aslanı rahatsız ederek onun üzerinde aşağı yukarı koşmaya başladı ve kısa süre sonra aslan uyandı. Aslan, küçük fareye kızarak, “Seni küçük yaratık, beni uyandırmaya nasıl cüret edersin? Seni öldüreceğim” dedi.”Söyledi.” Fareden çok korktuğu için küçük çocuk Aslan’a, “Lütfen yaşamama izin verin, canımı bağışladığınız için size ömür boyu minnettar kalacağım” diye dua etti. Belki de size bir fayda sağlayacağım. demiş. Aslan, farenin kendisine ne kadar faydalı olacağını düşündü. Fareyi serbest bıraktıktan sonra canını bağışladı. Aslan ormanda rahatça dolaşırken birdenbire bir avcının ağına takıldı. Ağdan çıkmak için ne kadar kükrese ve yuvarlansa da başaramadı. Ağdan çıkmak için yaptığı her türlü çabaya rağmen başarısız oldu. Aslan yardım istiyordu. Aslan farenin hayatını kurtardığında kükremeyi duydu ve aslanın yanına koştu. Küçük fare, aslana yardım etmelerini ve onu serbest bırakmalarını istedi. Aslan, Fare ve arkadaşları tarafından […]

Bir Eşek Ne Kadar Tembel Olabilir ki?

Bir zamanlar bir kasabanın küçük ir köyünde bir oduncu ve karısı varmış. Kendi başına yaşayan fakir bir oduncuydu. Bu oduncunun evi tamamen yıkılmış ve içinde yaşlı bir eşeği varmış. Bununla birlikte, bu yaşlı eşeğin taşıdığı çok fazla ağırlık onu çok yoruyormuş. Odunculuk oduncunun tek geliriydi. Oduncu, karısının ve kendisinin ihtiyaçlarını karşılamak için odunculuk yaptı. Yaşlı eşek de bu odunculuğa yardımcı oldu. Yaşlı eşek, gençken çok çalışsa da yaşlanınca eskisi kadar çalışamaz hale gelir. Yaşlı eşeğe acımayan oduncu çok ağır bir yük yüklemiş. Eşek o kadar büyük bir yük taşımıştı ki, zavallı eşek onca yükün altında öldü, oduncu ise şaşkındı. O gün evine çok üzgün bir şekilde gider ve eşi, “Bey neyin var? Neden bu kadar üzgünsün?” diye sorar. Oduncu başını iki elinin arasına koydu ve “Ne olsun hanım, bizim koca eşek, eşek cennetini boylayıverdi” dedi. Kahrımızı çeken eşeğimiz öldü ve şimdi odunları nasıl taşıyacağımı bilmiyorum.Üzülerek duvara bakıyordu. Hanımı oduncunun üzüntüsüne […]

Şehirde Fareler Karşı Karşıya Geliyor | Hayvan Masalları

Masallar, özellikle çocukların hayal gücüne ve edebi zevklerine hitap eden yazın türlerinden biridir. Bu konuyla ilgili olarak, şehir faresi ve tarla faresi hikayeleri oldukça ilgi çekici. Tarla Faresi ve Şehir Faresi Masalı Bir tarla faresi, yardımlaşmayı ve arkadaşlığı çok seven küçük bir tarlada yaşarmış. Tarla faresinin en yakın arkadaşı ise şehirdeydi. Tarla faresi bir gün her şeyden çok sıkıldı. Her sabah kalktığında selam verdiği arkadaşları, yediği yemekler ve gördüğü her şey birbirine benzemiş ve bu durumdan çok sıkılmış. Aklına birdenbire şehir faresi arkadaşını ziyaret etmek geldi ve yola çıktı. Kalabalık bir şehirde yaşayan arkadaşının yanına geldi. Farklı arkadaşlar, eğlenceli ve tehlikeli yerler bekliyordu. Oysa görünen hiçbir zaman hayale uymadı. Kalabalıkta ezilme tehlikesi yaşamış arabalardan kaçtılar. Yeterli yiyecek bulamadılar ve buldukları yiyecekler oldukça kirliydi. Bu duruma üzülen tarla faresi, en yakın arkadaşı şehir faresini kendi yaşadığı yere davet etti ve birlikte yola çıktılar. Tarlaya ulaştıklarında, tarla faresi etrafa başka bir gözle […]

Kedi ve Adam! Bu Bildiğiniz Masallardan Değil

Bir zamanlar evli bir çift büyük bir şehirde yaşarmış. Bu çiftin kocası kedilerden nefret ediyordu. Nedendir bilinmez, bu adam kedileri görmeye dayanamıyordu ve “Ah, bu canavardan herkes için kurtulmayı ne kadar isterdim” diye düşündü. Adam bir gün kediden kurtulmak için karar verdi. Adam kediyi aldı ve evden ayrıldı. Kediyi evden yirmi sokak öteye attı ve ardından kaçtı. Sonunda sinir bozucu kediye bakmak zorunda kalmayacağım! diye düşündü. Ancak adam evinin kaldırıma yaklaştığında kedinin umutsuzca eve doğru ilerlediğini gördü. Bu durum onu çok sinirlendirdi. “Bugün bu kediden kurtulacağım oda olacak!” dedi. Adam daha sonra kediyi aldı ve kaçtı. Bugün sizi kırk sokak öteye taşıyacağım! “O zaman nasıl döneceksin?” diye sordu ve güldü. Bu nedenle, adam kediyi kırk sokak ötede bıraktı ve mutlu bir şekilde evine döndü. Evine giremeden yine kaldırımda yürüyordu. Adam daha da sinirlendi ve “Kedi neden sık sık ortaya çıkıyor?” diye düşündü. Her gün, adam kediyi yakalayıp daha da uzakta […]

Tatlı Bulut Masalın Maceraları

Zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünün en güzel yerinde güzel bir bulut varmış. Çok güzelmiş ki pamuğa benziyordu. Kendini çok sever ve çok beğenir. Kendinden başka herkesi küçük görüyormuş. Başka bulutlarla konuşmaz ve yıldızlarla arkadaş olmayı sevmezmiş. Pamuk Bulut’a göre hepsi ondan çok değersizmiş ve hep en yüksekte olmayı ve en güzel olmayı istermiş. çünkü kendisi en güzel varlıktı. Günlerden bir gün yine güzel bir uykudan uyandım. Güzel bir sabaha “günaydın” demiş. Aynasına öylesine bakmış ve benden daha güzeli yokmuş gibi düşünmüş. Hemen kendi evime gideyim ve bütün çocukları memnun edecek yöntemler bulayım dedi. hazırlanıp gönderilmiş. Bir de kapkaranlık bir hava görüyor, bulutlar kapkara geliyormuş gibi görünüyor. Büyük bir yağmur yağacak olduğu için her yer kapkara olmuş. Bu durum bulutu çok kızdırdı ve simsiyah bulutlara kızdı. O sırada güneşi görmüş ve tekrar çıkmak üzereyken, “Bak sen bizim Pamuğa kara bulutlara ne kadar da üzülmüşsün, artık yarın çıkmayı bekleyeceksin yerine geç” […]