Neden Doğaya Saygı Duymalıyız? Eğitici Masal

Bir zamanlar yeşil gözlü bir çocuk olan Eren, ormanın derinliklerinde yaşarmış. Erdem, doğanın güzelliklerine aşık bir çocuktu. Her gün ormanda dolaşır, ağaçlara dokunur, kuşların sesini dinler ve çiçeklerin güzelliğini hayranlıkla izlermiş. Bir gün ormanda dolaşırken bile rastgele ağaçlara veya çiçeklere zarar vermezmiş, onların doğal güzelliklerini takdir edermiş. Bununla birlikte, bir gün içindeki kızgınlığın bir sonucu olarak bir ağacın dalını kırmış ve bir çiçeği parçalamış. Bu hatalarının farkına vardıktan sonra hemen pişman oldu. Daha sonra ormanın hayvanları toplanmaya başladı. Diğer hayvanlar, ormanın en yaşlı ağacı olan büyük meşe ağacının yardımıyla bir plan yaptı. Büyük meşe ağacı başka hayvanlara sormuş: “Bu çocuktan kimler rahatsız?” sorusuna hayvanlar tek bir sesle yanıt vermişler: Karınca yuvalarını, kuş yuvalarını ve çiçekleri koparıp atıyor. Doğaya değer vermiyor.” Büyük meşe ağacı hayvanları dinlemiş ve bir çözüm planı geliştirmiş. Ertesi gün Eren’in ormanda yürüyüş yaptığı sırada beklenmedik bir şey olmuş. İlk olarak, yanlışlıkla bir mantarın üzerine bastı ve sürüngen […]

Neden Doğaya Saygı Duymalıyız? Eğitici Masal

Bir zamanlar yeşil gözlü bir çocuk olan Eren, ormanın derinliklerinde yaşarmış. Erdem, doğanın güzelliklerine aşık bir çocuktu. Her gün ormanda dolaşır, ağaçlara dokunur, kuşların sesini dinler ve çiçeklerin güzelliğini hayranlıkla izlermiş.

Bir gün ormanda dolaşırken bile rastgele ağaçlara veya çiçeklere zarar vermezmiş, onların doğal güzelliklerini takdir edermiş. Bununla birlikte, bir gün içindeki kızgınlığın bir sonucu olarak bir ağacın dalını kırmış ve bir çiçeği parçalamış. Bu hatalarının farkına vardıktan sonra hemen pişman oldu.

Daha sonra ormanın hayvanları toplanmaya başladı. Diğer hayvanlar, ormanın en yaşlı ağacı olan büyük meşe ağacının yardımıyla bir plan yaptı.

Büyük meşe ağacı başka hayvanlara sormuş:

“Bu çocuktan kimler rahatsız?” sorusuna hayvanlar tek bir sesle yanıt vermişler:

Karınca yuvalarını, kuş yuvalarını ve çiçekleri koparıp atıyor. Doğaya değer vermiyor.”

Büyük meşe ağacı hayvanları dinlemiş ve bir çözüm planı geliştirmiş.

Ertesi gün Eren’in ormanda yürüyüş yaptığı sırada beklenmedik bir şey olmuş. İlk olarak, yanlışlıkla bir mantarın üzerine bastı ve sürüngen bir yılan onu ısırdı. Ardından ağaçlardan kozalaklar ve fındıklar onun üzerine yağdı. Kısa sürede kozalak yığınları çevresini kapladı.

Bu beklenmedik olaylar Eren’i çok sinirlendirdi, ancak bir şey yapamadı. Yavaşça ormanın bir kenarında oturdu. Kozalak yığınları arasında sıkışıp yardım istemeye başlamış.

Büyük meşe ağacı o anda belirip Eren’in önüne geçmiş. Eren’in özür dilemesini ve doğaya saygı göstermesini tavsiye etti. Eren, büyük meşe ağacına söz vererek doğaya daha saygılı olacağını ve ağacına asla zarar verme niyetinde olmayacağını söyledi.

Eren, büyük meşe ağacı tarafından kurtarıldı ve ona doğaya daha iyi bakmanın önemini öğretti. Eren, bu dersi aldığını anladı ve ormana olan sevgisi arttı.

O günden sonra Eren daha dikkatli bir şekilde ormanı gezmiş ve doğal güzelliklere saygı duymuş. Karşılaştığı herhangi bir hayvanla arkadaşlık kurmuş ve ağaçları ve çiçekleri korumuş. Eren’i ormanın bitkileri ve hayvanları da kabul etti.

Bu Masalıda Dinleyin  Sincaplar ve Elflerin Hikayesi | Eğitici Masallar
Benzer Yazılar

Kardeşiyle Elif Ormanda Kayboldu | Eğitici Masallar

Ormanın derinliklerinde küçük bir kulübede Elif adında bir kız çocuğu yaşarmış. Elif, doğanın güzelliğini keşfetmekten ve maceralara atılmaktan zevk almış. Elif’in babası ve annesi uzun süredir heyecanlıydılar. Elif’in yakında yeni bir bebekleri olacaktı. Başta bunu anlamasa da Elif, kardeşi olacağı için çok mutlu olmuş. Elif’in küçük kardeşi birkaç hafta sonra doğdu. Başlangıçta Elif küçük kardeşiyle zaman geçirmekten zevk aldı. Ancak annesi ve babası zamanla kardeşleriyle daha fazla ilgilendikçe kendisini biraz yalnız hissetmeye başlamış. Eli, Annem ve babam artık beni sevmiyor. kardeşime daha fazla ilgi gösteriyorlar. Kardeşimi ilgilenmiyorlar diye kıskanmaya başlamış. Minik kardeşi ihtiyaçlarını ağlayarak dile getiriyordu. Sabahları veya geceleri ağladığında anne ve babası onu kucağına alırlar. Elif durumu fark edince, “Kardeşim gibi ağlayarak yemek ve uyumak istediğimi söylersem, anne ve babam beni de kucağına alır.” Elif, düşüncelerine uygun olarak her fırsatta ağlamış. Elif’in bu garip davranışı annesini şaşırtmış ve sormuş: “Elif, neden ağlıyorsun? Hasta mısın?” diye sordu. Bu durum Elif’i […]

Azmin Sonunda Neler Oldu? | Eğitici Masal

Soğuk bir ülkede güçlü bir kral vardı. Güçlü ve kudretli olmasına rağmen, bu kral bir danışmana ihtiyaç duyuyordu. Bu nedenle ülkesinde bir yarışma düzenlemeyi seçti. “Ülkemdeki herhangi bir kişi, yüksek dağın zirvesinde bulunan buzlu şelalenin altında yetişen beyaz çiçeklerden getirebilirse, ona büyük bir altın ödül vereceğim ve danışmanım olacak.” Kralın bu isteğine halk şaşırdı. çünkü ülkenin diğer bölgelerinde beyaz çiçekler bolca vardı, ancak yüksek bir dağın zirvesine ulaşmak neredeyse imkansızdı. Yine de kralın ödülüne göz diken birkaç kişi yola koyuldu. Kişiler zorlu hava koşullarından kaçınmak için yarı yolda beyaz çiçekleri toplayıp krala getirmişler. Kral çiçeklerin gerçek olmadığını hemen anladı ve kabul etmedi. Diğerleri yüksek dağın zirvesine tırmanmaya karar verdi, ancak yarı yolda pes ettiler. Kral, askerlerinin kendilerine döndüğünü sormuş. Asker, Ülkede sadece bir kişi geri dönmedi efendim, diğerleri ya beyaz çiçekleri getiremediler ya da yarı yolda vazgeçtiler. Kral şaşırarak sormuş: Bu, bir kişinin hala yolda olduğunu gösteriyor. “Peki, kim bu […]

Sincaplar ve Elflerin Hikayesi | Eğitici Masallar

Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde küçük elflerin masalarda yaşadığı bir köy varmış. Renkli çiçeklerle dolu bu köy büyüleyiciymiş. Elf evleri küçük odalardan ve tünellerden oluşuyordu. Elfler köyün yanında küçük bir dere üzerinde yaşadı. Elfler her sabah ayaklarını dereye sokup suyun verdiği enerji ve tazeliği alırmış. Bir sabah büyük bir felaket meydana geldi. Aniden, dere taştı ve köyün tamamı su altında kaldı. Elflerin evlerini ve her şeyini sular sürükledi. Elfler canlarını zorluklarla kurtarabildiler. Eskisi gibi değillerdi, ama en azından birlikteydiler. Elfler pes etmek istemedi. Evlerini yeniden inşa etmeye karar verdiler ve selin kaynağını keşfetmek için dereye gittiler. Dereye ulaştıklarında, dere üzerine bir baraj inşa etmeye çalışan sincapların olduğunu gördüler. Elfler sincapların ne olduğunu sordular. Sincaplar, dağlardan gelen fazla suyun, bölgede bir baraj olmadığı için büyük bir sel oluşturduğunu söylediler. Kendi barajlarını inşa ederek bu seli önlemeye çalışmışlar. Sincapların çabalarını görünce, elfler onlara yardım etmeye karar verdiler. Akşama kadar barajı bitirdiler ve suyun […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele