Prensesin Korkunç Anıları | Korkunç Hikayeler

Zaman içinde bir varmış bir yokmuş, kalbur saman içinde pireler berber, develer tellal iken bir prenses Ayşe varmış. Bu prenses kızın güzelliği dillere destanmış. O kadar çekici bir prensesmiş ki tüm dünya onu tanımış. Prenses Ayşe bir gün çok yorulmuş ve babasına çok yorulmuş olduğunu söyledi. İznin olursa erken uyuyacağım diyor. Babası, “Canım kızım, elbette gidip uyuyabilirsin” dedi. Odasına girdikten sonra Ayşe hemen uyudu. Top patlasa bile duymayacak kadar derin ve güzel uyumuş. Sabah Ayşe’yi muhafızlar uyandırdı. Ayşe durumu kavrayamadı. Birisi burada meydana gelen olayları açıklayabilir mi? Ek olarak, hizmetkârları semaya bildirmiş ki Ayşe hanım, düşmanlar babanızı kaçırdı. Onu öldürecek sadece Ayşe buraya gelirse babasını salarız demişlerdi. “Nasıl yani beni ne yapacaklar ki?” diye sordu. Muhafızlar, babanızı serbest bıraktıktan sonra sizi hapse atacaklarını söylediler. Ancak nasıl olur? Başka bir seçenek yok mu diye sormuş. Muhafız da bunu bilmiyor. Gidip konuşmanız gerektiğini söylemiş. Ayşe de durumu anlamış ve saraydan ayrılmış ve […]

Prensesin Korkunç Anıları | Korkunç Hikayeler

Zaman içinde bir varmış bir yokmuş, kalbur saman içinde pireler berber, develer tellal iken bir prenses Ayşe varmış. Bu prenses kızın güzelliği dillere destanmış. O kadar çekici bir prensesmiş ki tüm dünya onu tanımış.

Prenses Ayşe bir gün çok yorulmuş ve babasına çok yorulmuş olduğunu söyledi. İznin olursa erken uyuyacağım diyor.

Babası, “Canım kızım, elbette gidip uyuyabilirsin” dedi. Odasına girdikten sonra Ayşe hemen uyudu. Top patlasa bile duymayacak kadar derin ve güzel uyumuş.

Sabah Ayşe’yi muhafızlar uyandırdı. Ayşe durumu kavrayamadı. Birisi burada meydana gelen olayları açıklayabilir mi? Ek olarak, hizmetkârları semaya bildirmiş ki Ayşe hanım, düşmanlar babanızı kaçırdı. Onu öldürecek sadece Ayşe buraya gelirse babasını salarız demişlerdi.

“Nasıl yani beni ne yapacaklar ki?” diye sordu. Muhafızlar, babanızı serbest bıraktıktan sonra sizi hapse atacaklarını söylediler. Ancak nasıl olur? Başka bir seçenek yok mu diye sormuş. Muhafız da bunu bilmiyor. Gidip konuşmanız gerektiğini söylemiş.

Ayşe de durumu anlamış ve saraydan ayrılmış ve düşmanlara doğru gitmiş. Ayşe atı ile dağlık bir yere gitmiş. Dağın en üstünde zindandan bir kale vardı. Babası da vardı. Prenses Ayşe, babacığım seni kurtarmaya geliyorum diye kendi kendine söylenivermiş.

Dağa çıkmış ve yanlarına gelmiş. Aynen dedikleri gibi onu bir hapse attılar. Babasını da satın almadılar. Babası ve Ayşe ayrı zindanlarda tutuldu. Ayşe’yi zindanda kaplanlar ve aslanlar yemek için yılanlar bekliyordu. Bu aslanlar Ayşe’ye yaklaştıktan sonra onu oraya kapattılar.

Ayşe de hangisinden kaçıp kurtulduğunu şaşırdı. Zindanın böyle bir yeri olduğunu bilmiyordu. Ayşe’nin prenses kıyafetinin eteklerinden Aslan kopardı. Ayşe, korku içinde etrafta bir çıkış yolu aramaya başladı. Ayşe, kim bilir babama neler yapıyorlar diye hayıflanmış ve kaçarken bir yılanın peşinde olduğunu görmüş.

Bu Masalıda Dinleyin  Korkunç Ev | Korkutucu Hikayeler

Yılanlar da sinsi bir şekilde ona yaklaşıyormuş. Ayşe, gelmeyin, yemeyin, zehirlemeyin beni diye yalvarmış ve ardından ayrılmış. Aslanlar, kaçtığı her yerde onu takip etmeye geliyormuş. Sonunda Ayşe babasına seslenmiş ve babası ona bir aslanın ısırdığını söylemiş.

Kızım, buradan kurtulmanın bir yolu yok. Her şey bitti. Korkmaya çalışmanızı tavsiye etti. Ayşe ağladı ve bağıra bağıra ağladı. Sonra Ayşe bir anda yataktan kalktı. Bunların hepsini prenses Ayşe rüyasında görüyormuş gibi görünüyor. Gözlerine dokunduğunda elleri ıslaktı.

Ayşe hala korktuğunda babasına koştu. Daha sonra, “Babacığım” diyerek ona sarıldı. Babası ilk başta ne olduğunu anlayamamış olsa da, bir rüya gördüğünün farkındaydı.

Kızı her şeyi ona anlatmış. Babası, ah benim vefakâr kızım diyerek ona bir kez daha sarıldı. Prenses Ayşe, rüyayı gördüğü için o kadar sevindi ki ne yapacağını bilemiyor. Akşama kadar babasının dizinin dibinde oturdu.

Benzer Yazılar

Mezarlığın Derinliği ve Çocukların Sesleri

Tam üç yüz yıl kadar eski bir çiftlik evi, İngiltere’nin batı tarafındaki Devon bölgesinde bulundu. Egna Ruggles adlı yaşlı bir kadın bu çiftlik evinin sahibiydi. Egna, evinin üst karında iki küçük kız çocuğunun yaşadığını ve sanki kendi oyun alanlarıymış gibi kullandıklarını biliyordu. Bu iki çocuğun yıllar önce öldüğünü de biliyordu. Yani iki hayalet birlikte yaşıyor, çocukların seslerini duyuyor ve bazen yatak odasında oynadıklarını görüyordu. Egna onlardan korkmadı. Çocukların çok ses çıkardıklarında onlara sessiz kalmalarını söylüyor ve susturabiliyordu. Ziyaretçi: Bir gün Egna Ruggles bir kadını ziyaret etti. Eski bir arkadaşı olan bu misafir, ev sahibi evinde garip bir şeyler olduğunu veya olmadığını sordu. Ziyaretçi, bu evde dört yaşlarında iki çocuğun hayaletinin yaşadığını söyledi. Çocukların ikisi de kızdı ve biri E, diğeri A ile başladı. Egna Ruggles, çocukların kim olduğunu merak ettiği için kiliseye gitti ve dört yaşındayken bu evde yaşayan iki kız çocuğun öldüğünü öğrendi. Çocuk ölümleri arasında 56 yıl geçti. […]

Hayalet Avlarken Yok Olabilirsin! Sakın Arkana Bakma | Korku Hikayeleri

Harry Prlce aslında psikolojik araştırmalar yapıyor. Bu uzman, İngiltere’de bir bina ile birlikte anılır. Bu, İngiltere’nin en eski binalarından biri olan Borley’dir. Borley, çoğu insanın garip deneyimler yaşadığı ilginç bir yapıdır. Viktorya döneminden kalan bu bina yaklaşık yirmi yıl boyunca hayaletler tarafından talan edildi. İçinde yaşayan herkesin bu olayla ilgili bir deneyimi olmuştur. Bununla birlikte, Harry Prince bu olayı araştırmak için çok çaba sarf etti. Bina ile ilgili bir kitabı yayınlandı. Bu kitap, psişik dünya olarak bilinen çok çeşitli bir alanla ilgili herkesin ilgisini çekti. Harry Prince de hayalet avcısı olarak anıldı. Hayaletli Borley Binası: Borley, 1863 yılında inşa edildi. 1929’da Harry Prlce ile bu binayla ilgili araştırmalarına başladı. Binanın içinde yaşayan insanlar o zamana kadar çeşitli sesler duyduklarını hatta garip varlıklar gördüğünü söylemiş. Bir rahibe, başı olmayan bir adam, arabasını sürekli çeken bir arabacı ve kimliği belirsiz, uzun ve siyah bir varlık gördüler. Binanın yanındaki kiliseden sürekli duyulan ilahiler, […]

Orman Bizi Neden Korkuttu? | Korkunç Hikayeler

Biri varmış, diğeri yokmuş, çok tatlı bir kasabada güzel bir kız çocuğu varmış. Çocuğun adı Sema idi. Sema herkesin sevdiği bir çocuktu. Evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynar, resimler yapar ve herkesin onu çok sevdiğini söylemişti. Sema bir gün ailesiyle bir piknikteymiş. çünkü her hafta sonu ailece piknik yaparlarmış. Oradaki ormanda dolaşmaya Sema karar verdi. Ancak ailesini bilgilendirmeyi unutmuş. Sema hayvanları ve ormanları sevdiği için ormanın derinliklerine koştu. Her yer hayvanlarla doluymuş. Uğur böcekleri, kelebekler, kediler, kuşlar ve daha fazlası. Sema onlarla oynadı. Daha sonra hava kararmaya başladı. Güneş batıyor. Ve hava soğumaya başlamış. Semanın o çok sevdiği ortam bir anda korkunç görünüyordu. Onun için ağaçların dalları canavarların kolları gibiydi. Korkudan ne yapacağını bilmediği için Sema ağlamaya başladı. Ardında bir aslan gördü ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Aslan daha da korkmuş ve sema bağırarak koşmaya başlamış. Nereye koştuğunu bile bilmeyen semanın boğazı kurumuş ve su içmek istemiş. Yaklaşan dere sesi onu yönlendirdi. Su […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele