Orman Bizi Neden Korkuttu? | Korkunç Hikayeler

Biri varmış, diğeri yokmuş, çok tatlı bir kasabada güzel bir kız çocuğu varmış. Çocuğun adı Sema idi. Sema herkesin sevdiği bir çocuktu. Evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynar, resimler yapar ve herkesin onu çok sevdiğini söylemişti. Sema bir gün ailesiyle bir piknikteymiş. çünkü her hafta sonu ailece piknik yaparlarmış. Oradaki ormanda dolaşmaya Sema karar verdi. Ancak ailesini bilgilendirmeyi unutmuş. Sema hayvanları ve ormanları sevdiği için ormanın derinliklerine koştu. Her yer hayvanlarla doluymuş. Uğur böcekleri, kelebekler, kediler, kuşlar ve daha fazlası. Sema onlarla oynadı. Daha sonra hava kararmaya başladı. Güneş batıyor. Ve hava soğumaya başlamış. Semanın o çok sevdiği ortam bir anda korkunç görünüyordu. Onun için ağaçların dalları canavarların kolları gibiydi. Korkudan ne yapacağını bilmediği için Sema ağlamaya başladı. Ardında bir aslan gördü ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Aslan daha da korkmuş ve sema bağırarak koşmaya başlamış. Nereye koştuğunu bile bilmeyen semanın boğazı kurumuş ve su içmek istemiş. Yaklaşan dere sesi onu yönlendirdi. Su […]

Orman Bizi Neden Korkuttu? | Korkunç Hikayeler

Biri varmış, diğeri yokmuş, çok tatlı bir kasabada güzel bir kız çocuğu varmış. Çocuğun adı Sema idi. Sema herkesin sevdiği bir çocuktu. Evinin bahçesinde oyuncaklarıyla oynar, resimler yapar ve herkesin onu çok sevdiğini söylemişti.

Sema bir gün ailesiyle bir piknikteymiş. çünkü her hafta sonu ailece piknik yaparlarmış. Oradaki ormanda dolaşmaya Sema karar verdi. Ancak ailesini bilgilendirmeyi unutmuş. Sema hayvanları ve ormanları sevdiği için ormanın derinliklerine koştu.

Her yer hayvanlarla doluymuş. Uğur böcekleri, kelebekler, kediler, kuşlar ve daha fazlası. Sema onlarla oynadı. Daha sonra hava kararmaya başladı.

Güneş batıyor. Ve hava soğumaya başlamış. Semanın o çok sevdiği ortam bir anda korkunç görünüyordu. Onun için ağaçların dalları canavarların kolları gibiydi. Korkudan ne yapacağını bilmediği için Sema ağlamaya başladı.

Ardında bir aslan gördü ve hıçkıra hıçkıra ağladı. Aslan daha da korkmuş ve sema bağırarak koşmaya başlamış. Nereye koştuğunu bile bilmeyen semanın boğazı kurumuş ve su içmek istemiş. Yaklaşan dere sesi onu yönlendirdi. Su içtiğinde, derenin kenarında yüzen bir timsah ona doğru koşuyordu.

Bir kez daha bağıran sema koşmaya başladı. Bir ağaca sarılmış ve ağlayarak ağladı. Hem de üşüdüğü için elleri buzlandı. Aşağıdaki ağacın yanındayken yerden gelen sesleri duydu. Bir de devasa bir fare.

Sema imdat diye bağırmaya başladı. Bir kez daha koşmaya başladı. Hemen kaybolduğunu düşünen sema Allah, tek başına burada ne yapacağım? Kimseye bildirmeden buralara nasıl geldim? Beni artık kimse bulamaz. Bu yerde beni hayvanlar yiyecek ve ailem beni çok merak edecek.

Bu sefer sürekli koşmaya karar verdi. çünkü durursa bir canavar onu görmeden yakalayıp yerse diye endişeleniyor. Her zaman koşuyordu. Gerçekten de etrafında sürekli korkunç şeyler görüyormuş.

Bu Masalıda Dinleyin  Bodrum Katından Gelen Korku Dolu Sesler

Ayılar, köpekler, domuzlar, böcekler ve yarasalar dahil olmak üzere çok sayıda hayvanla karşılaştı, hatta bazılarının adını bile bilmedi. En sonunda çok yorulmuş ve yorgun olduğu için oturup dinlenmeye karar verdi. Tam nefes döngüsü sırasında

Ayaklarına doğru simsiyah bir yılan yaklaştı. Bir kez daha koşmaya devam etti. Kız artık çaresi yoktu ve kendi başına yola çıktı. Yol boyunca koşmaya devam etti. Sonunda bir araba görmüş ve ailesinin yakınlarda olduğunu fark etmiş.

Koşmuş ailesinin yanına dönmek. Onlara yaklaştı. Ailesi semaya son derece kızmış. Daha sonra her şeylerini toplayarak evlerine doğru ilerlediler. Yol boyunca ailesinin yaptığı şeyin çok yanlış olduğunu iddia edip durmuşlar.

Üzgünlüğünden dolayı Sema ne yapacağını bilemiyormuş. Ailesine çok sayıda kez özür dilemiştir. Bir daha asla böyle bir şey olmayacak dedi. Ailesi olmadan hiçbir yere izinsiz gitmemiş.

Yaptığı hatayı anlayan Sema annesine sarıldı ve yolda uyuyuverdi. Annesi de semanın üşümüş olduğunu fark edince üzerine battaniye örtmüş ve evlerine girmişler.

Benzer Yazılar

Mezarlığın Derinliği ve Çocukların Sesleri

Tam üç yüz yıl kadar eski bir çiftlik evi, İngiltere’nin batı tarafındaki Devon bölgesinde bulundu. Egna Ruggles adlı yaşlı bir kadın bu çiftlik evinin sahibiydi. Egna, evinin üst karında iki küçük kız çocuğunun yaşadığını ve sanki kendi oyun alanlarıymış gibi kullandıklarını biliyordu. Bu iki çocuğun yıllar önce öldüğünü de biliyordu. Yani iki hayalet birlikte yaşıyor, çocukların seslerini duyuyor ve bazen yatak odasında oynadıklarını görüyordu. Egna onlardan korkmadı. Çocukların çok ses çıkardıklarında onlara sessiz kalmalarını söylüyor ve susturabiliyordu. Ziyaretçi: Bir gün Egna Ruggles bir kadını ziyaret etti. Eski bir arkadaşı olan bu misafir, ev sahibi evinde garip bir şeyler olduğunu veya olmadığını sordu. Ziyaretçi, bu evde dört yaşlarında iki çocuğun hayaletinin yaşadığını söyledi. Çocukların ikisi de kızdı ve biri E, diğeri A ile başladı. Egna Ruggles, çocukların kim olduğunu merak ettiği için kiliseye gitti ve dört yaşındayken bu evde yaşayan iki kız çocuğun öldüğünü öğrendi. Çocuk ölümleri arasında 56 yıl geçti. […]

Hayalet Avlarken Yok Olabilirsin! Sakın Arkana Bakma | Korku Hikayeleri

Harry Prlce aslında psikolojik araştırmalar yapıyor. Bu uzman, İngiltere’de bir bina ile birlikte anılır. Bu, İngiltere’nin en eski binalarından biri olan Borley’dir. Borley, çoğu insanın garip deneyimler yaşadığı ilginç bir yapıdır. Viktorya döneminden kalan bu bina yaklaşık yirmi yıl boyunca hayaletler tarafından talan edildi. İçinde yaşayan herkesin bu olayla ilgili bir deneyimi olmuştur. Bununla birlikte, Harry Prince bu olayı araştırmak için çok çaba sarf etti. Bina ile ilgili bir kitabı yayınlandı. Bu kitap, psişik dünya olarak bilinen çok çeşitli bir alanla ilgili herkesin ilgisini çekti. Harry Prince de hayalet avcısı olarak anıldı. Hayaletli Borley Binası: Borley, 1863 yılında inşa edildi. 1929’da Harry Prlce ile bu binayla ilgili araştırmalarına başladı. Binanın içinde yaşayan insanlar o zamana kadar çeşitli sesler duyduklarını hatta garip varlıklar gördüğünü söylemiş. Bir rahibe, başı olmayan bir adam, arabasını sürekli çeken bir arabacı ve kimliği belirsiz, uzun ve siyah bir varlık gördüler. Binanın yanındaki kiliseden sürekli duyulan ilahiler, […]

Prensesin Korkunç Anıları | Korkunç Hikayeler

Zaman içinde bir varmış bir yokmuş, kalbur saman içinde pireler berber, develer tellal iken bir prenses Ayşe varmış. Bu prenses kızın güzelliği dillere destanmış. O kadar çekici bir prensesmiş ki tüm dünya onu tanımış. Prenses Ayşe bir gün çok yorulmuş ve babasına çok yorulmuş olduğunu söyledi. İznin olursa erken uyuyacağım diyor. Babası, “Canım kızım, elbette gidip uyuyabilirsin” dedi. Odasına girdikten sonra Ayşe hemen uyudu. Top patlasa bile duymayacak kadar derin ve güzel uyumuş. Sabah Ayşe’yi muhafızlar uyandırdı. Ayşe durumu kavrayamadı. Birisi burada meydana gelen olayları açıklayabilir mi? Ek olarak, hizmetkârları semaya bildirmiş ki Ayşe hanım, düşmanlar babanızı kaçırdı. Onu öldürecek sadece Ayşe buraya gelirse babasını salarız demişlerdi. “Nasıl yani beni ne yapacaklar ki?” diye sordu. Muhafızlar, babanızı serbest bıraktıktan sonra sizi hapse atacaklarını söylediler. Ancak nasıl olur? Başka bir seçenek yok mu diye sormuş. Muhafız da bunu bilmiyor. Gidip konuşmanız gerektiğini söylemiş. Ayşe de durumu anlamış ve saraydan ayrılmış ve […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele