Sevginin Formülünü Ceylin Anlatıyor

Bir zamanlar her kesimden insan çok zengin ve tek bir yerde yaşamış. Bu ülkede Ceylin adında bir kız yaşarmış. Ceylin ilkokula henüz yeni başlamış. Bu ülkede herkesin zengin hayatı yaşadığı için Ceylin çok mutsuzdu. Ceylin’in ailesi de zengindi. Evden işe işten eve her gün aynı şeyler yapıyorlarmış ve sohbet etmiyorlarmış. Ceylin bu durumdan çok rahatsızdı. Çevresini izlemekten zevk alan Ceylin, herkesin neden bu halde olduğunu merak etmeye başlamış. Ceylin bunun üzerinde bir deney yapmaya karar verdi. Çiçekler bu bölgede hiçbir şekilde büyümüyormuş; sadece doğarlar ve hemen yok olurlarmış. İnsanlar bunun da bu çiçeklerle aynı olduğunu düşünmüşler. Deney için incelediği bilgilerden, ilgisiz kalan ve kötü şeyler söyleyen kişilerin sürekli mutsuz olduğunu öğrendi. Okuldan döndükten sonra papatya tohumları almaya karar verdi. Aldığı tohumları da kendi evinde yetiştirmeyi planlamış. Tohumları aldıktan sonra Ceylin dışarıdan toprak da getirmiş ve evde iki saksı bulmuş. Aldığı papatya tohumlarını özenle saksılara koydu. Tohumları ektiği iki saksıdan birini […]

Sevginin Formülünü Ceylin Anlatıyor

Bir zamanlar her kesimden insan çok zengin ve tek bir yerde yaşamış. Bu ülkede Ceylin adında bir kız yaşarmış. Ceylin ilkokula henüz yeni başlamış. Bu ülkede herkesin zengin hayatı yaşadığı için Ceylin çok mutsuzdu. Ceylin’in ailesi de zengindi. Evden işe işten eve her gün aynı şeyler yapıyorlarmış ve sohbet etmiyorlarmış. Ceylin bu durumdan çok rahatsızdı. Çevresini izlemekten zevk alan Ceylin, herkesin neden bu halde olduğunu merak etmeye başlamış.

Ceylin bunun üzerinde bir deney yapmaya karar verdi. Çiçekler bu bölgede hiçbir şekilde büyümüyormuş; sadece doğarlar ve hemen yok olurlarmış. İnsanlar bunun da bu çiçeklerle aynı olduğunu düşünmüşler. Deney için incelediği bilgilerden, ilgisiz kalan ve kötü şeyler söyleyen kişilerin sürekli mutsuz olduğunu öğrendi. Okuldan döndükten sonra papatya tohumları almaya karar verdi. Aldığı tohumları da kendi evinde yetiştirmeyi planlamış. Tohumları aldıktan sonra Ceylin dışarıdan toprak da getirmiş ve evde iki saksı bulmuş. Aldığı papatya tohumlarını özenle saksılara koydu.

Tohumları ektiği iki saksıdan birini kendi odasına, diğerini ise anne ve babasının odasına koydu. “Seni seviyorum” temalı güzel mesajlar fısıldamış ve okuldan her gelişinde papatyalara su vermiş. Annesiyle babasına, yalnızca bir saksıda papatya tohumu olduğunu ve ona bakmalarını istediğini söylemiş. Daha sonra, çiçeği kendi odasında yetişene kadar anne ve babasının odasına girmemiş.

Odadaki güneşli bir köşede çiçeğinin büyümediğini gören Ceylin üzülse de çiçeğini sulamaya ve sevgisini fısıldamaya devam etti. Ceylin çiçeğiyle zaman zaman sohbet ederken, yaptığı deneyin sonucunu ne kadar merak ettiğini sürekli dile getiriyormuş. Bir gün okuldan döndükten sonra çiçeğinin filizlendiğini gördü. Çok heyecanlanan Ceylin, anne ve babasının odasındaki çiçeğe merak etse bile bakmamıştı.

Bu Masalıda Dinleyin  Bremen Mızıkacılarını Nasıl Bir Araya Geldi? Hayvan Masalı

Her gün aynı şeyleri yapmaya devam eden Ceylin, çiçeğinin gün geçtikçe daha da büyüdüğünü fark etti. Ülkede kimse birbirine güzel sözler söylemedi ve duygusuzca yaşadılar. Bu durumun mutsuzluğunun kaynağı olacağını düşünen Ceylin çiçeğini hiçbir zaman ihmal etmemiş. Bununla birlikte, yetiştirdiği çiçeği tomurcuklamaya bile başladı.

Bir gün okuldan döndükten sonra Ceylin’in karşısında görünce çok mutlu oldu. Her gün sevgisini gösterdiği ve papatyaları suladığı için artık gülümsüyordu. Ceylin ve

Güzel Papatya, “Yaşasın!” diye bağırınca,

Beni büyük bir sabır ve sevgiyle büyüttün. Yaptıklarının karşılığı olarak bu güzel çiçeklerimi sana sunuyorum.”dedi.

Ceylin, anne ve babasının odasındaki çiçeğe bakmak için koşarken papatyanın öldüğünü gördü. Yaşadığı o günden itibaren her gün anne ve babasına sevgi sözleri dile getirdi. Daha sonra anladı ki anne ve babası zamanla daha mutlu ve şefkatli hale gelmeye başladılar. Ceylin, yaptığı bu deneyle insanların güzel sözler ve sevgiyle mutlu olduklarını keşfetti. Ceylin artık her adımında sevgisini hissettiriyor ve ülkesini mutlu ediyor.

Benzer Yazılar

Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

“Kalbur saman içinde” bir varmış bir yokmuş. Güzel bir gün, ormanın içinde yaşlı bir çınar ağacı vardı. Çınar ağacı, yıllarca ormanın en sakin köşesinde tek başına yaşamaya alışmış. Bir gün, yaşlı Çınar ağacının yanında küçük bir ağaç diktiler. Yalnızlığa alışık olan çınar ağacı, yeni dikilen ağacı görünce çok sinirlenmiş ve çok öfkelenmiş. Özgürlüğünün sona ereceğini ve rahatlığının bozulacağını düşündü. Birkaç gün sonra ağaçlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Tabii ki çınar ağacı yalnızlığa alışkın olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu. Minik ağaçlar o kadar güzel sesler çıkarıyorlarmış ki Çınar ağacı bu seslerden rahatsız oluyormuş. Çınar ağacı sinirlendikçe küçük ağaçlar daha çok gülmeye ve seslerini artırmaya başlıyormuş. Minik ağaçlardan biri, “ama biz konuşmazsak sohbet etmezsek birbirimizle eğlenmezsek bugünler hiç geçmez ki” diyerek sıkılırız, eğlenemeyiz ve dertleşemeyiz. Minik ağaç daha da sinirlenmiş olduğu için, çınar ağacı cevap verememiş ve gökyüzüne bakmış. Günler küçük ağaçların eğlenceleriyle geçiyormuş. Çınar ağacının surat asmasıyla sınırlı değilmiş. […]

Çat Kapı Misafir mi Olur? Hayvan Masalları

Kanguru Pugi her sabah erken kalkar ve yuvasını temizler. Daha sonra mutfağa girer, bir tencereye mısır atar ve kapağını kapatır. Mısırlar hızla patlamaya başlar. Tencerenin pat kapağına ve pat dibine patlayan mısırlar çarptı. Mısırlardan biri o sırada, “İçerisi çok sıcak oldu, tencerenin içinden ne zaman çıkacağız acaba?” diye sordu. “Duymadın mı?” diğeri zıplarken arkadaşına sordu. Pugi bugün bir arkadaşını ziyaret edecek. Az sonra kendinizi tabakta bulacaksınız.”dedi. Tencere içindeki mısırlar kısa sürede çiçek gibi açılır. Kanguru Pugi mısırları tabaklara yerleştirir ve ardından masaya yerleştirir. Tüm mısırlar rahat nefes alabilir. Kanguru Pugi, tavşan arkadaşı Şodi’yi o gün saat üçte mısır yemeye davet eder. Kanguru Pugi, Tavşan Şodi’nin davetini çok sever. Saat 03.00 olduğunda Pugi arkadaşını beklemeye başlar. On dakika, yirmi dakika, hatta yarım saat geçtikten sonra Şodi ortalıkta görünmez. Pugi araştırmaya başlar. Tavşan Şodi o sırada arkadaşı zürafa Zoziye gidermiş gibi görünüyor. Kanguru Pugi mısır yemeye beni davet etti. “Gelsenize” diyor. Zürafa […]

Turna Kuşunun Bencil mi Bencil Kurt İle Hikayesi

Ormanın derinliklerinde kendini beğenmiş bir kurt yaşarmış. Bir gün kurt çok açtı ve avını yedi. O kadar hızlı yediği için boğazına kemik girdi. Acı içinde uluyarak ormanda koşuşturuyordu. Bana yardım edin. Biri boğazımdaki kemiği çıkarırsa cömertçe ödüllendireceğim dedi. Kurt son derece kurnazdı ve daha önce hiç kimseye yardım etmemişti. Onun çığlıklarını bütün hayvanlar duyunca yardıma koşmadı. Bir turna kurda acıdı. Yapacağı tehlikeli işe rağmen sonunda aldığı ödül onu motive etti. Bunun sonucunda ona yardım etmeye karar verdi. Sana yardım edeceğim ama hareketsiz kalman gerekiyor. Turna, “Boğazına bakacağım ve sonra kemiği çıkaracağım” dedi. Kurt büyük ağzını açtı. Çok geçmeden turna baktı ve kurdun. Kemiğin kendi boğazına saplandığını fark etti. Kurun boğazındaki kemiği çıkarmak için gagasını boğazına sokmak gerekiyordu. Gagasını sokarak kemiğe ulaşmaya çalıştı, ancak kemik boğazına çok derin bir şekilde sapşanmıştı. Daha sonra turna bütün kafasını kurdun ağzına soktu. Sonunda kemiği boğazından kaldırmayı başardı. Söz verildiği gibi, turna başarılı oldu. Kurt […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele