Tatlı Bulut Masalın Maceraları

Zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünün en güzel yerinde güzel bir bulut varmış. Çok güzelmiş ki pamuğa benziyordu. Kendini çok sever ve çok beğenir. Kendinden başka herkesi küçük görüyormuş. Başka bulutlarla konuşmaz ve yıldızlarla arkadaş olmayı sevmezmiş. Pamuk Bulut’a göre hepsi ondan çok değersizmiş ve hep en yüksekte olmayı ve en güzel olmayı istermiş. çünkü kendisi en güzel varlıktı. Günlerden bir gün yine güzel bir uykudan uyandım. Güzel bir sabaha “günaydın” demiş. Aynasına öylesine bakmış ve benden daha güzeli yokmuş gibi düşünmüş. Hemen kendi evime gideyim ve bütün çocukları memnun edecek yöntemler bulayım dedi. hazırlanıp gönderilmiş. Bir de kapkaranlık bir hava görüyor, bulutlar kapkara geliyormuş gibi görünüyor. Büyük bir yağmur yağacak olduğu için her yer kapkara olmuş. Bu durum bulutu çok kızdırdı ve simsiyah bulutlara kızdı. O sırada güneşi görmüş ve tekrar çıkmak üzereyken, “Bak sen bizim Pamuğa kara bulutlara ne kadar da üzülmüşsün, artık yarın çıkmayı bekleyeceksin yerine geç” […]

Tatlı Bulut Masalın Maceraları

Zaman içinde, kalbur saman içinde, gökyüzünün en güzel yerinde güzel bir bulut varmış. Çok güzelmiş ki pamuğa benziyordu. Kendini çok sever ve çok beğenir. Kendinden başka herkesi küçük görüyormuş. Başka bulutlarla konuşmaz ve yıldızlarla arkadaş olmayı sevmezmiş. Pamuk Bulut’a göre hepsi ondan çok değersizmiş ve hep en yüksekte olmayı ve en güzel olmayı istermiş. çünkü kendisi en güzel varlıktı.

Günlerden bir gün yine güzel bir uykudan uyandım. Güzel bir sabaha “günaydın” demiş. Aynasına öylesine bakmış ve benden daha güzeli yokmuş gibi düşünmüş. Hemen kendi evime gideyim ve bütün çocukları memnun edecek yöntemler bulayım dedi. hazırlanıp gönderilmiş. Bir de kapkaranlık bir hava görüyor, bulutlar kapkara geliyormuş gibi görünüyor. Büyük bir yağmur yağacak olduğu için her yer kapkara olmuş. Bu durum bulutu çok kızdırdı ve simsiyah bulutlara kızdı. O sırada güneşi görmüş ve tekrar çıkmak üzereyken, “Bak sen bizim Pamuğa kara bulutlara ne kadar da üzülmüşsün, artık yarın çıkmayı bekleyeceksin yerine geç” demiş. Buluttan dinlemeyi pamuk istemedi. Her zaman olduğu gibi inat etmiş ve yerine gitmiş.

Bulut pamuğun gittiği ve durmak istediği her yer kapkara olu vermiş. Tekrar mutlu olabilmek için aynasına bakmış ve ne görse ağlamış. Bu kadar güzelim nasıl oldu da bu hale geldim diye bağırıyordu. Bununla birlikte, yanına hiçbir arkadaşı gelmemiş ve tek başına ağlamış ve beyaz bulutların onu teselli etmesi için yanına gelmesini beklemiş. Sık sık bencil davranarak diğer beyaz bulutları tehdit ettiği için, bulutlar aslında yanına gelmek istemezlermiş. Ancak dayanamadılar ve yardım için yanına gitmişler. Onlara, “Pamuk bulut sen yine pamuksun bak ağlamaman gerek bu siyah kara bulutlar geçecek” dediler. Onlara “çok tatlısın ve çok güzelsin” dediler.

Bu Masalıda Dinleyin  Miras Aramızı Bozmasın | Hayvan Masalları

Pamuk bulut, arkadaşlarına karşı o kadar utanmış ki, size hep kötü davranmıştım. Hep sizden daha güzel, daha iyi, daha verimli ve daha yüksekte olduğumu düşünerek kendimi gururla hissettim. Sizi beğenmemiştim. Benim yanımda hep mütevazı ve iyi olduğunuz için çok teşekkür ederim ve sizi üzdüğüm için çok özür dilerim.

Arkadaşları Pamukta’ya sarıldı ve bu durum onu çok mutlu etti. Arkadaşlık ve dostluk her zaman önde gelir, sevgili çocuklar. Arkadaşlarımızın iyi ve kötü zamanlarında yanında olmalıyız. Gökten üç elma düştüğünde, biri bulutun başına, diğeri hikayeyi anlatan kişiye ve diğeri de hikayeyi anlatan kişiye tatlı uykular.

Benzer Yazılar

Bu Çınar Ağacı Bambaşka! Farklı Masallar

“Kalbur saman içinde” bir varmış bir yokmuş. Güzel bir gün, ormanın içinde yaşlı bir çınar ağacı vardı. Çınar ağacı, yıllarca ormanın en sakin köşesinde tek başına yaşamaya alışmış. Bir gün, yaşlı Çınar ağacının yanında küçük bir ağaç diktiler. Yalnızlığa alışık olan çınar ağacı, yeni dikilen ağacı görünce çok sinirlenmiş ve çok öfkelenmiş. Özgürlüğünün sona ereceğini ve rahatlığının bozulacağını düşündü. Birkaç gün sonra ağaçlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. Tabii ki çınar ağacı yalnızlığa alışkın olduğu için bu durumdan çok rahatsız oldu. Minik ağaçlar o kadar güzel sesler çıkarıyorlarmış ki Çınar ağacı bu seslerden rahatsız oluyormuş. Çınar ağacı sinirlendikçe küçük ağaçlar daha çok gülmeye ve seslerini artırmaya başlıyormuş. Minik ağaçlardan biri, “ama biz konuşmazsak sohbet etmezsek birbirimizle eğlenmezsek bugünler hiç geçmez ki” diyerek sıkılırız, eğlenemeyiz ve dertleşemeyiz. Minik ağaç daha da sinirlenmiş olduğu için, çınar ağacı cevap verememiş ve gökyüzüne bakmış. Günler küçük ağaçların eğlenceleriyle geçiyormuş. Çınar ağacının surat asmasıyla sınırlı değilmiş. […]

Çat Kapı Misafir mi Olur? Hayvan Masalları

Kanguru Pugi her sabah erken kalkar ve yuvasını temizler. Daha sonra mutfağa girer, bir tencereye mısır atar ve kapağını kapatır. Mısırlar hızla patlamaya başlar. Tencerenin pat kapağına ve pat dibine patlayan mısırlar çarptı. Mısırlardan biri o sırada, “İçerisi çok sıcak oldu, tencerenin içinden ne zaman çıkacağız acaba?” diye sordu. “Duymadın mı?” diğeri zıplarken arkadaşına sordu. Pugi bugün bir arkadaşını ziyaret edecek. Az sonra kendinizi tabakta bulacaksınız.”dedi. Tencere içindeki mısırlar kısa sürede çiçek gibi açılır. Kanguru Pugi mısırları tabaklara yerleştirir ve ardından masaya yerleştirir. Tüm mısırlar rahat nefes alabilir. Kanguru Pugi, tavşan arkadaşı Şodi’yi o gün saat üçte mısır yemeye davet eder. Kanguru Pugi, Tavşan Şodi’nin davetini çok sever. Saat 03.00 olduğunda Pugi arkadaşını beklemeye başlar. On dakika, yirmi dakika, hatta yarım saat geçtikten sonra Şodi ortalıkta görünmez. Pugi araştırmaya başlar. Tavşan Şodi o sırada arkadaşı zürafa Zoziye gidermiş gibi görünüyor. Kanguru Pugi mısır yemeye beni davet etti. “Gelsenize” diyor. Zürafa […]

Turna Kuşunun Bencil mi Bencil Kurt İle Hikayesi

Ormanın derinliklerinde kendini beğenmiş bir kurt yaşarmış. Bir gün kurt çok açtı ve avını yedi. O kadar hızlı yediği için boğazına kemik girdi. Acı içinde uluyarak ormanda koşuşturuyordu. Bana yardım edin. Biri boğazımdaki kemiği çıkarırsa cömertçe ödüllendireceğim dedi. Kurt son derece kurnazdı ve daha önce hiç kimseye yardım etmemişti. Onun çığlıklarını bütün hayvanlar duyunca yardıma koşmadı. Bir turna kurda acıdı. Yapacağı tehlikeli işe rağmen sonunda aldığı ödül onu motive etti. Bunun sonucunda ona yardım etmeye karar verdi. Sana yardım edeceğim ama hareketsiz kalman gerekiyor. Turna, “Boğazına bakacağım ve sonra kemiği çıkaracağım” dedi. Kurt büyük ağzını açtı. Çok geçmeden turna baktı ve kurdun. Kemiğin kendi boğazına saplandığını fark etti. Kurun boğazındaki kemiği çıkarmak için gagasını boğazına sokmak gerekiyordu. Gagasını sokarak kemiğe ulaşmaya çalıştı, ancak kemik boğazına çok derin bir şekilde sapşanmıştı. Daha sonra turna bütün kafasını kurdun ağzına soktu. Sonunda kemiği boğazından kaldırmayı başardı. Söz verildiği gibi, turna başarılı oldu. Kurt […]

0 Yorum Yapıldı

Yorum Yaz

Rastgele